Yazar "Akkapulu, Merih" seçeneğine göre listele

Listeleniyor 1 - 5 / 5
  • [ X ]
    Öğe
    Association of Kruppel-like factor 2 polymorphisms with the risk of coronary artery disease
    (Cukurova Univ, Fac Medicine, 2023) Degirmenci, Ulas; Yildirim, Metin; Akkapulu, Merih; Yalin, Ali Erdinc; Yilmaz, Dilek Cicek; Oztornaci, Ragip Onur; Tasdelen, Bahar
    Purpose: Coronary artery disease is defined as complications that develop in proportion to the prevalence of ischemia due to occlusion of the coronary arteries and the resulting cell death. The development of atherosclerosis is significantly influenced by endothelial cell dysfunction. Kruppel-like factor 2, a transcription factor, has been shown to regulate critical biological events in endothelial biology, such as vascular tone, migration, proliferation, vasoreactivity, and angiogenesis. In our study, it was aimed to clarify the relationship between coronary artery disease and Kruppel-like factor 2 protein levels and C1239A polymorphisms.Materials and Methods: 191 individuals who underwent coronary angiography at Mersin University Faculty of Medicine, Department of Cardiology, Health, Research and Application Center were included in the study. Measurements of serum fasting blood glucose, HDL cholesterol, total cholesterol, and triglyceride levels were performed on the AU5800 (Beckman Coulter, United States) autoanalyzer. Serum LDL levels were calculated using the Friedwald equation. Serum Kruppel-like factor 2 protein levels were measured by sandwich enzyme-linked immunoassay method on the Multiskan GO (Thermo Scientific, Finland) device. Kruppel-like factor 2 C1239A variations were detected on the Applied Biosystem VIIATM 7 Real-Time PCR (Life Technologies Co., United States) device by TaqMan (R) single nucleotide polymorphism (SNP) genotyping method.Results: Men had a 3.8-fold higher risk of CAD than women. (Odd's ratio 3.83, 95% Confidence interval 1.98- 7.39; p<0.001). Kruppel-Like Factor 2 protein levels werenot significantly different amongst the groups. Kruppel-like factor 2 C1239A polymorphisms were not associated with coronary artery disease.Conclusion: More comprehensive studies with larger sample groups including other gene regions and meta -analysis studies are needed to determine the relationship between Kruppel-like factor 2 gene polymorphisms and coronary artery disease.
  • [ X ]
    Öğe
    ATP bağımlı potasyum kanalı geninde (KCNJ8) rastlanan S422L varyasyonun koroner arter hastalığıyla ilişkisinin araştırılması
    (Mersin University, 2022) Seçer, Didem; Akkapulu, Merih; Yıldırım, Metin; Çelik, Ahmet; Vezir, Özden; Sucu, Nehir; Yalın, Ali
    Amaç: Koroner arter hastalığı (KAH), Amerika Birleşik Devletleri ve diğer gelişmiş ülkelerde ilk ölüm nedeni olan, dünyadaki en yüksek ölüm oranına sahip hastalıklardan biridir. Bireylerin yaşam kalitesinin arttırılması açısından koroner arter hastalığına yatkınlığın olup olmadığının erken zamanda öğrenilebilmesi, önlem alınması veya tedavi şansının oluşturulabilmesi için genetik alt yapısının belirlenmesi önem taşımaktadır. KATP kanalları Kir6 ve SUR alt birimleri KCNJ8 (Kir6.1), KCNJ11 (Kir6.2), ABCC8 (SUR1) ve ABCC9 (SUR2) genleri tarafından kodlanmaktadır. Kir6.1 ve SUR2 proteinlerini içeren ATP bağımlı potasyum kanalları özellikle koroner arterlerde olmak üzere damar tonusu düzenlenmesinde kritik bir öneme sahiptir. Çalışmamızda, risk faktörü olduğu düşünülen KCNJ8 genine ait S422L varyasyonunun koroner arter hastalığıyla ilişkili olup olmadığı araştırılmıştır. Yöntem: Çalışmamıza, koroner anjiyografi ile koroner arterlerinde %50 ve daha fazla darlığı saptanan 100 hasta ve %50 ve daha az darlığı olan 100 birey kontrol grubu olarak çalışmaya dahil edilmiştir. Olgulardan alınan kan örneklerinden S422L polimorfizmi, Tetra-Primer ARMS PCR yöntemi kullanılarak belirlenmiştir. Bulgular: Bu çalışmada S422L varyasyonuyla koroner arter hastalığı arasında anlamlı sayılabilecek bir ilişki tespit edilememiştir. Sonuç: Daha fazla örneklem üzerinden yapılacak çalışmalarla KATP genlerindeki varyasyonların koroner arter hastalığıyla ilişkisinin incelenmesinin genetik açıdan faydalı olacağını düşünmekteyiz.
  • [ X ]
    Öğe
    Identification of variations in genes encoding ATP-dependent potassium channel proteins in patients with primary Raynaud's phenomenon
    (Cukurova Univ, Fac Medicine, 2023) Akkapulu, Merih; Yildirim, Metin; Vezir, Ozden; Sucu, Nehir; Yalin, Ali Erdinc
    Purpose: Primary Raynaud's phenomenon (PRP) is a vascular disorder characterized by recurrent vasospastic response of the fingers and toes to cold or stress. ATP -sensitive potassium (KATP) channels are widely distributed in vasculatures, and play an important role in the vascular tone regulation. The major vascular isoform of KATP channels is composed of Kir6.1/SUR2 (KCNJ8/ABCC9). It would be important to determine whether variations of KATP genes related to PRP is thought to be associated with vasospasm. It is believed that the studies describing mechanisms involved in the pathogenesis of inherited vascular disorders offers the best opportunity for investigation of the early stages of pathogenicity and diagnosis of PRP and associated other diseases. In this study we aim to investigate possible association between genetic variations observed in KATP channel coding genes and vasospasm associated with PRP.Materials and Methods: In our study; the cases with PRP, the relation between the variation in the KCNJ8/ABCC9 genes (S422L/V734I or rs72554071/rs61688134) was examined. 50 subjects who were diagnosed with PRP (patient group) and 50 healthy subjects (control group) were included in the study. Variations were determined using the Tetra-Primer Amplification Refractory Mutation System-Polymerase Chain Reaction (T-ARMS PCR) method.Results: Of the individuals in the patient and control group included in the study, 21 were male and 29 were female. The mean age of the patients was 25.7 +/- 3.36 years, and the mean age of the control group was 25.9 +/- 3.44 years. No significant relationship was found between PRP disease and genotype and allele distribution of KCNJ8/ABCC9 genes.Conclusion: This study presented the first findings about KCNJ8/ABCC9 gene variations in the Turkish population and may lead to future studies. Studies involving a higher number of cases and more mutations will be able to show whether there is a relationship between KATP channels and PRP and contribute to the elucidation of PRP pathogenesis in terms of genetic factors.
  • [ X ]
    Öğe
    Kurkumin ve Naringenin’in Bakır Nanopartikülleri ile Oluşturulmuş Karaciğer Hasarı Üzerine Etkilerinin İncelenmesi
    (Mersin University, 2023) Lalou, Hiba; Yıldırım, Metin; Akkapulu, Merih; Yalın, Serap; Yalın, Ali
    Giriş: Bakır nanopartiküllerinin (CuNP) günümüzde kullanım sıklığındaki artış insanların bu maddeye olan maruziyetin artması ile sonuçlanmaktadır. Curcuma longa L. ve Naringenin kanser türlerinin oluşma riskinin azaltmakta ve insanlarda koruyucu biyolojik etkilere yardımcı olmaktadır. Amaç: Çalışmamızda, bakır nanopartiküller ile oluşturulmuş oksidatif strese karşı kurkumin ve naringeninin olası koruyucu etkileri incelenmiştir. Yöntem: Çalışmamızda 42 rat 6 gruba ayrılmıştır. Gruplardan biri kontrol grubu iken, diğer gruplara farklı dozlarda kurkumin ve naringenin maddeleri ile CuNP uygulanmıştır. Çalışma sonunda karaciğer dokusu izole edildi ve Süperoksit Dismutaz (SOD), Katalaz (KAT) aktiviteleri, Glutatyon (GSH), Malondialdehit (MDA) düzeyleri ve inflamasyon belirteçleri (IL-1?, IL-1ß) araştırılmıştır. Bulgular: Elde edilen bulgular sonucunda, bakır nanopartiküllerin oksidatif stresi arttırdığı ve antioksidan enzim seviyelerinde düşüşe sebep olduğu; kurkumin ve naringeninin ise oksidatif stresi azalttığı ve antioksidan enzim seviyelerini arttırdığı saptanmıştır. Karaciğer dokusunda IL-1? parametresi incelendiğinde, kontrol grubu ve farklı dozlarda kurkumin ve naringenin CuNP ile karşılaştırıldığında, IL-1? düzeyinde azalma saptanmıştır. Bu düşüş istatistiksel olarak anlamlı değildi. IL-1ß parametresi, kontrol grubuna kıyasla CuNP grubunda istatistiksel olarak anlamlı bir artış gösterdi (p<0.05). IL-1ß düzeyi incelendiğinde diğer gruplara kıyasla CuNP grubunda artma saptanmıştır. Sonuç: İnsanların bakır nanopartiküllere maruz kalması durumunda oluşabilecek zararlı etkilerden korunma ve tedavi için kurkumin ve naringenin kullanılabileceği düşünülebilir.
  • [ X ]
    Öğe
    Possible protective role of punicalagin on oxidative stress, inflammation and genotoxicity in ethanol-induced liver toxicity
    (Marmara Univ, 2021) Yanpar, Esma; Yildirim, Metin; Akkapulu, Merih; Degirmenci, Ulas; Konen Adiguzel, Serpil; Yalin, Serap; Yalin, Ali Erdinc
    Alcohol consumption is a tradition in most cultures but are increasingly being arised as possessing a potential for misuse. Punicalagin is a phenolic compound that is found in forms alpha and beta in pomegranates. In this study, the protective role of punicalagin on oxidative stress, inflammation and DNA damage caused by ethanol (EtOH) in liver tissue were examined. Wistar albino rats were divided into 4 groups as control, eth, punicalagin, EtOH EtOH + punicalagin. In EtOH groups, rats were treated with EtOH (4g/kg) for 21 days, in punicalagin groups, rats were treated with punicalagin (4 mg/ kg) for 21 days. In the liver tissue, superoxide dismutase (SOD), catalase (CAT) activities and malondialdehyde (MDA) and glutathione (GSH) levels, in serum AST, ALT, LDH activities and TNF-alpha, IL-6 levels were measured. Genotoxicity was evaluated using comet assay. Based on these experimental results, while EtOH increased ALT, AST and LDH enzyme activies and induced inflammation and oxidative stress. Punicalagin reduced IL6, TNF-alpha, MDA levels, ALT, AST, LDH enzyme activities and increased SOD, CAT activities and GSH levels. EtOH significantly increased the percentage of damaged cells (type II, III and IV) and genetic damage index compared to the other groups (control, punicalagin and EtOH +punicalagin). Punicalagin was not genotoxic compared to the control. Furthermore, punicalagin reduced the genotoxic effect, induced by EtOH, with the sharp decrease in damaged cells (from 14.00 +/- 1.22 to 2.20 +/- 1.30) and genetic damage index (from 1.20 +/- 0.05 to 0.14 +/- 0.05). Punicalagin has antioxidant, anti-inflammatory and protective role against to ethanol induced liver toxicity.