Ocakoglu, KasimGunduz, CumhurYurt, Fatma2025-03-172025-03-172014https://search.trdizin.gov.tr/tr/yayin/detay/1222076https://hdl.handle.net/20.500.13099/121701.11.2014Kanser, tedavisi henüz tam olarak bulunamamış ölümcül bir hastalıktır. Günümüzde kanser tedavisinde cerrahi girişim, kemoterapi ve radyoterapi olmak üzere yaygın olarak kullanılan üç ana yöntem vardır. Bunlara ek olarak hormon tedavileri ve destekleyici ilaçlar da kullanılmaktadır. Ancak, her üç yöntemde de kanserin tekrarlama riski oldukça yüksektir. Bu yöntemlere oranla çok az ya da hiç yan etki göstermeyen Fotodinamik Terapi (PDT) alternatif bir yöntem olarak kabul edilebilir. Bu nedenle, farklı ülkelerin sağlık kuruluşları tarafından birçok kanser türünün tedavisi için PDT'nin kullanılmasına izin verilmiştir. Tıpkı bitkilerden elde edilen klorofiller gibi PDT'de kullanılan moleküller belli bir dalga boyundaki ışığa karşı duyarlıdırlar. Bunların, normal dokuya kıyasla tümörlü dokuda seçimli olarak birikme eğilimleri daha fazladır. PDT, ışığa duyarlı ilacın hastaya verilmesinin ardından tümörlü dokuda birikmesini ve belli dalga boyundaki ışık ile uyarılarak tümörün yok edilmesi ilkesine dayanır. PDT uygulamalarında kullanılan ışığın dalga boyu genellikle 600-900 nm arasındadır. Bu ışığa duyarlı maddelerin (fotosensitizer, PS) tümör lokalizasyon yeteneğine sahip olmaları bunların bifonksiyonel ajan geliştirilmesine olanak sağlamaktadır ve bu nedenle araştırmalar bu tür maddeler üzerinde yoğunluk kazanmıştır. Tümör istekli PS türündeki moleküllerin kullanımı nükleer görüntüleme için hedefe istenilen radyoizotopun transferini sağlayan bir araçtır. Bu moleküllerin avantajı hem selektif görüntüleme ajanı olmaları hem de PDT için kullanılabilir birer bifonksiyonel ajan olmalarıdır. Literatürde PDT'de kullanılabilecek malzemelerle ilgili oldukça fazla sayıda çalışma göze çarpmaktadır. Bunlar arasında en çok dikkat çeken yapılar sentetik fitalosiyanin ile yarı-sentetik klorofil türevleriyle ilgili olanlardır. Daha uzun dalga boyunda (düşük enerjili) absorpsiyon yapan moleküller daha derinlerideki tümörlü dokulara ulaşılabilmesini kolaylaştırır ve kısa dalga boylu (yüksek enerjili) ışığa göre dokulara daha az zarar vererek PDT'nin etkinliğini arttırır. Çalışmamızda simetrik/asimetrik makrosiklik türevler sentezlenerek bunların biyolojik potansiyelleri arasındaki farklılıkların ortaya konulması hedeflenmiştir. Sentezlenen moleküller, 131I ile işaretlenerek farmakokinetiğinin incelenmesi için erkek Albino Wistar sıçanlarda biyodağılım çalışmaları gerçekleştirilmiştir. Aynı zamanda bu türevlerin PDT potansiyeli tümör hücrelerinde (HeLa ve EMT-6) değerlendirilmiştir. Çalışmalar sonunda meme kanseri ve servik adenokarsinomda PDT aktivitesine sahip yeni fotosensitizerler sentezlenmiş ve PDT potansiyelleri in vitro olarak ortaya konulmuştur. Ayrıca radyoişaretli PS'lerin farmakokinetikleri ve organ tutulumları in vivo çalışmalar ile tespit edilmiştir. Bu çalışmalar, farklı türdeki tümörlerin nükleer görüntülemesinde ve PDT'de kullanılabilecek bifonksiyonel ajan oluşturulmasında ve ayrıca tümörlü hayvan modellerindeki araştırmalara temel bir adım olmuştur.trinfo:eu-repo/semantics/openAccessFotodinamik terapi131Iradyoişaretli photosensitizerlernükleer görüntüleme.Tümör Görüntüleme ve Fotodinamik Terapi için Simetrik/Asimetrik Makrosiklik Yapıların Sentezi ve Biyolojik Potansiyellerinin KarşılaştırılmasıProject01831222076