Tarsus Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi Koleksiyonu

Bu koleksiyon için kalıcı URI

Güncel Gönderiler

Listeleniyor 1 - 8 / 8
  • Öğe
    Digital Green Certificate As a New EU Regulation for Free Movement of Persons
    (Tarsus University, 2021) Halisoğlu, Tuğba Aydın
    Covid-19 has a transformative and shifting effect in the current global system, as experienced in previous pandemics of world history. From a public health perspective, free movement of persons become a prominent restricted concept during pandemic times. Just after one year of the Covid-19 pandemic, new regulations and implementations have been introduced to revive the free movement of persons. Publicly known as ‘vaccine passports or vaccine certificates’, European Commission has offered ‘Digital Green Certificate’ to normalize free movement within The EU borders with the digital application, which may refresh economy, politics, and social life and which may be articulated to EU’s political integration process. So, this article aims to analyze the possible effects of the Digital Green Certificate on the free movement of persons in the EU during the Covid-19 pandemic. As a method, official EU documents and discourses will be applied to define new vaccine passport and its potential contribution to the free movement of persons. International newspapers and opinion articles will be used as a secondary source, due to the uncertain structure of Covid-19 applications in nation-state-wide. This article aims to contribute to future studies in the field of free movement of persons and EU practices in still-continuing Covid-19 pandemia.
  • Öğe
    COVID-19 KÜRESEL SALGINININ BORSA İSTANBUL’UN ÇEŞİTLENDİRME POTANSİYELİNE ETKİSİ: BİST 100 ve BİST 30’DAKİ PAY SENETLERİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA
    (Tarsus University, 2021) Vural, Gamze; Nas, Serkan
    COVID-19 küresel salgını tüm dünyada birçok alanda önemli etkiler yaratmıştır. Finansal piyasalar üzerindeki ilk etkileri, tüm dünya borsalarında çöküşler şeklinde ortaya çıkmıştır. Borsa İstanbul’da da 2020 yılı başlarında ani düşüşler yaşanmıştır. 2020 Mart ayının son haftasından itibaren ise endekste toparlanma başlamış, işlem hacmi ve borsaya yeni giren yatırımcı sayısı dikkat çekici ölçüde artmıştır. İşlem hacmi, COVID-19 öncesi dönemin yaklaşık üç katına çıkmış, piyasalardaki yerli gerçek yatırımcı sayısı 2020 yılının tamamında 782 bin kişi artarak 1 milyon 970 bin kişiye yükselmiştir. Bu çalışmada, Mart 2020 sonrası dönem, işlem hacminin ve yatırımcı sayısının büyük oranda arttığı özel bir dönem olarak değerlendirilmiş ve bu dönemde BİST 30 ve BİST 100 pay senetlerinden oluşmuş optimum portföylerde çeşitliliğin artıp artmadığı incelenmiştir. Bunun için 2016-2020 yıllarında her bir yıllık yatırım dönemi için, BİST30 ve BİST100’de yer alan pay senetlerinden oluşan optimum portföyler Markowitz ortalama-varyans modeli çerçevesinde belirlenmiştir. BİST 100 ve BİST 30 pay senetlerinin dahil edildiği ve Python programlama dili ile rastgele oluşturulan 2000 adet portföyün dağılımı salgın ve sonrası olarak karşılaştırılmıştır. BİST 30 için yayılımın arttığı gözlemlenmiştir. Küresel salgın sonrası Mart 2020-Mart 2021 döneminde BİST 30’da yer alan pay senetlerinden oluşan optimum portföyde de çeşitliliğin arttığı belirlenmiştir. BİST 100 içinde yer alan pay senetlerinden oluşan optimum portföylerin ise oldukça az sayıda pay senedinden oluştuğu ve küresel salgın döneminde de çeşitliliğin artmadığı görülmüştür. BİST 30’un çeşitlendirme stratejisini benimseyen yatırımcılar için daha uygun bir yatırım alanı söylenebilir.
  • Öğe
    İNSAN HAKLARININ EVRENSELLİĞİ İLE KÜLTÜREL RÖLATİVİZMİN PARADOKSU
    (Tarsus University, 2020) Işıldaklı, Başak
    İnsan hakları kavramı insanın yalnızca insan olmasından kaynaklanan haklarını ifade etmektedir. İnsan haklarının evrenselliği ise 1948 yılında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda kabul edilen “İnsan Hakları Evrensel Bildirisi” ne dayanarak ortaya çıkmıştır. Buna karşın, “kültürel rölativizm” de bir toplumda üretilen değerlerin evrensel addedilemeyeceğini iddia eden bir kuramdır. Kültürel Rölativizm, Evrensel İnsan Hakları Bildirisi’nin hazırlık sürecinde, bu bildiriye yönelik yayımlanan bir beyan ile insan hakları alanına dâhil olmuştur ve bu tarihten itibaren insan haklarının evrenselliği ve kültürel rölativitenin tartışması başlamıştır. Bununla beraber; geçmişte yahut günümüzde var olan bazı uygulamaların ise ne insan haklarının evrenselliği ne de kültürel rölativizmle çözülmesi mümkün görünmektedir. Nitekim bu uygulamalar neticesinde, iki kuram arasında süregelen bir paradoks ortaya çıkmaktadır. Bu paradoksun ortaya çıktığı uygulamalara örnek olarak Çin’deki “lotus ayak”, Hindistan’daki “sati”, Tayland’daki “boyuna halka takma” ve “kadın-erkek sünneti” gösterilebilir. Makalede, bu paradoksun, zamansal ve mekânsal değişiklikler dikkate alınarak değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Bu amaca yönelik olarak, insan haklarının evrenselliği ve kültürel rölativizm üzerine yapılan çalışmalardan yararlanılarak bir panorama oluşturulmuştur.
  • Öğe
    İŞVEREN MARKALAMAYA ÖRGÜT KÜLTÜRÜ VE ÖRGÜT İKLİMİ ÇERÇEVESİNDEN BAKIŞ: BİR ÖRNEK OLAY ANALİZİ
    (Tarsus University, 2022) Şişman, Gülşah; Pekkan, Nazmiye Ülkü
    Her kurumun çalışanına sunduğu ve yaşattığı değerler vardır. Bu değerlerin çalışanlar tarafından vaat edildiği şekilde deneyimlenmesi kurum kültürü ve ikliminin benimsenmesine katkı sunmaktadır. Kurum kültürü ve iklimi de 1990’lı yıllar itibariyle yaygınlaşmaya başlayan kurum markalaşması kavramının önemini öne çıkarmaktadır. Bu çalışma ile işveren markalamada örgüt kültürü ve örgüt ikliminin önemi bankacılık sektöründe üniversite öğrencilerine yönelik Türkiye’de gerçekleştirilen yaşanmış bir uygulama örneği ile anlatılmaktadır. İlgili kurumun insan kaynakları tarafından tasarlanan bu uygulama kapsamında belirli eleme aşamalarında başarı gösteren üniversite öğrencileri, bir proje dâhilinde uzun süreli eğitim ve staj programına tabi tutulmuştur. Bu programın temel hedeflerinden biri henüz iş yaşamına başlamamış üniversite öğrencilerinin bankacılık sektöründe yer alan bu kurumun kurumsal kültürünü ve iklimini deneyimlemesine olanak sunmaktır. Ayrıca bu program, potansiyel adayların bu kurumda istihdam edilmesine yardımcı olacak işveren markalama çalışmalarının gerçekleştirilmesine zemin oluşturmaktadır. Bu uygulama örneği ile birlikte araştırmanın kavramsal temeli, Bağlılık- Güven (Morgan ve Hunt, 1994) ve İtibar Yönetimi Teorilerinden (Fombrun ve Shanley, 1990) dayanak almaktadır.
  • Öğe
    LUTHER’İN DİRENME HAKKI ÜZERİNE DÜŞÜNCELERİNİN ZAMANSALLIĞI
    (Tarsus University, 2021) Kaya, Mehmet Said
    Martin Luther’in direnme hakkı üzerine düşünceleri genellikle 1523 yılında yayımlanan Seküler Otorite Üzerine isimli çalışması ile incelenir. Bu çalışmasında seküler otoritelerin kutsallığını savunur ve sivil yönetimlerin iktidarını kısıtlayan doğa yasası teorilerini reddeder. Luther erken dönem yazılarında Hıristiyanlar için iki görev tanımlar: kurtuluşa ulaşmak için Tanrı’ya şüphe duymadan güvenmek ve kötü olsalar dahi seküler otoriteye itaat etmek. Ona göre yönetimlere güç Tanrı tarafından bahşedilir ve direnme hakkı yalnızca şiddet yoluyla direnecek otoritenin karşısındaki makama denk ya da üstün olmasıyla meşru olabilir. Ancak, 1530’larda Luther, direnme üzerine düşüncelerini radikal bir şekilde değiştirmiştir. 1531 yılında yayımladığı Sevgili Alman Halkına Uyarı çalışmasında tüm Alman prenslerini ve Hıristiyanları İmparator’a itaatsizlik yapmaya davet eder ve argümanlarını imparatorluk hukukundan ve doğa yasalarından örneklerle destekler. Bu değişimin arkasında, Alman siyasetinin ve İmparatorun tehditlerinin Luther’in düşünceleri üzerinde açık etkisi vardır. Luther bu süreçte Reform Kilisesini ve Evanjelik destekçilerini korumaya çalışır. 1530 sonlarında İmparator Protestanlara karşı saldırı planları yaparken Luther, fikirlerini erken dönem çalışmalarına zıt olarak tekrar inşa eder. Bu nedenle, Luther’in politik gelişmelere verdiği reaksiyonlarla şekillenen düşüncelerindeki zamansallık direnme hakkı düşünceleri üzerinden incelenebilir.
  • Öğe
    KATILIM SİGORTA (TEKAFÜL) ŞİRKETLERİ TARAFINDAN TEKAFÜL İŞLEMLERİNİN MUHASEBELEŞTİRİLMESİ
    (Tarsus University, 2022) Özçelik, Musa
    İnsanların karşılaşabilecekleri risklerden korunmaları ile ilgili olarak geliştirilen birçok yöntemle risklerin etkileri azaltılabilmektedir. Bu yöntemlerden en yaygın olarak kullanılanı ise sigorta olarak karşımıza çıkmaktadır. Belirli bir prim karşılığında oluşabilecek zararın karşılanması şeklinde ifade edilen sigorta işlemleri sigorta şirketleri tarafından yerine getirilmektedir. Bu şirketlerin faaliyetlerini yerine getirirken İslami kuralları dikkate alıp almamasına göre bir ayrım yapılabilmektedir. İslami kuralları dikkate almayan şirketler klasik sigorta şirketleri İslami kuralları dikkate alan şirketler ise katılım sigorta (tekafül) şirketleri olarak belirtilmektedir. Çalışmanın amacı, tekafül kavramının açıklanması ve tekafül işlemlerine ait muhasebe kayıtlarının yapılmasıdır. Bu amaç doğrultusunda, öncelikle tekafül kavramı, tekafül sigorta modelleri, tekafülün klasik sigortadan farkları açıklanmıştır. Daha sonra literatürde tekafül işlemlerine ait muhasebe sürecinin değerlendirilmesi ve yapılan işlemlerin muhasebe kayıtları ile ilgili yerli ve yabancı literatürde yayımlanmış çalışmalara yer verilmiştir. Çalışmanın uygulama kısmında ise tekafül işlemlerinin muhasebeleştirilme süreci sigorta şirketleri tarafından kullanılan sigortacılık hesap planı doğrultusunda gerçekleştirilmiştir.
  • Öğe
    ENDÜSTRİ 4.0 ETKİSİ İLE COVİD 19 PANDEMİSİ'NDE SAĞLIK SEKTÖRÜNDE DİJİTAL DÖNÜŞÜMÜN YANSIMALARI
    (Tarsus University, 2022) Zengin, Şölen; Yontar, Emel
    Endüstri 4.0' ın etkisiyle tüm dünya ve ülkemiz dijital bir dönüşüm sürecindedir. İçinde bulunduğumuz Covid-19 pandemi sürecinin etkisiyle sağlıkta dijitalleşme hızla gelişiyor ve büyük önem taşıyor. Bu çalışmada dijital sağlık alanında dijital dönüşümün dört ana konusu, teletıp, e-Sağlık, m-Sağlık, algoritmik tıp, e-nabız ve bu alandaki son gelişmeler tartışılmaktadır. Endüstri 4.0 etkisi ile sağlıkta yaşanan gelişmelere, sağlık sektöründeki yapay zeka uygulamalarına yer verilerek çalışmanın amaçları sunulmuştur. 2019-2021 yılları arasında konuyla ilgili yapılan çalışmalar incelenmiştir. İncelenen çalışmaların sadece %2'sinin literatür çalışması olması ve içinde bulunduğumuz Covid-19 pandemi sürecinin de etkisiyle sağlıkta dijitalleşmenin hızlanması ile mevcut literatür çalışmasına olan ihtiyaç ortaya çıkmıştır. Literatür çalışmasında; güncel uygulama örneklerini içeren çalışmalara yer verilmiş ve sağlıkta dijitalleşmenin mevcut durumu sunulmuştur. Çalışmada sağlıkta dijitalleşmenin hızlı gelişimi ve önemi, Covid-19' un da etkisiyle vurgulanmıştır.
  • Öğe
    Measuring Foreign Policy Activism Through International Agreements: Regional Orientation And Policy Analysis
    (Tarsus Üniversitesi, 2022) Taşkıran, Emre
    Existing explanations about foreign policy activism in Turkey have revealed two significant findings. Accordingly, the foreign policy activism of Turkey has enormously increased in two decades, and the regional orientation has firmly switched from Westernization to Easternization. To test these arguments, this study aims to answer two important research questions: (1) To what extent the foreign policy activism of the government has changed in two decades? (2) Which policy domains have been prioritized by the government in international affairs between October 2002 and January 2022? For this investigation, a novel data set is constituted and then coded by the content-coding technique through Python. Employing the Comparative Agendas Project (CAP) common coding scheme, the 1270 international agreements are assigned to 21 major policy domains. Research results confirm that the regional orientation of government in foreign policy activism has firmly changed after second legislative tenure. Results also surprisingly posit significant shifts across policy domains between these years.