Yazar "Söyler, Sait" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 20 / 29
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe AN EVALUATION OF ACCESS TO HEALTHCARE SERVICES IN TÜRKİYE(Altınbaş Üniversitesi, 2023) Söyler, Sait; Çavmak, DoğancanAccess to health services is an important determinant of a society's health indicators and it consists of various dimensions. These dimensions consist of physical capacity, human resources and economic indicators. Therefore, this study aims to provide a general evaluation of access to healthcare services in Turkey comparing with OECD countries based on historical statistical data. In the research, it has been determined that many health indicators of Turkey have improved over the years. Despite improvements in the number of doctors, nurses and hospital beds, Turkey is still behind the OECD average in these indicators. Although the number of applications to physicians is above the OECD average, the fact that these applications occur with proportionally fewer physicians can be a problematic point. Although there have been improvements over the years in out-of-pocket payments and catastrophic health expenditures, it has been determined that there has been an increase in these indicators in recent years. As a result, there is still a need for improvement in many areas. Therefore, it is recommended that policymakers prioritize areas that are lagging behind in resource allocation.Öğe Birinci Basamak Sağlık Hizmetlerinde Yeni Bir Uygulama: Sağlıklı Hayat Merkezlerinde Hizmet Sunumu, Yaşanan Sorunlar ve Çözüm Önerileri(Kırıkkale Üniversitesi, 2021) Öztürk, Yunus Emre; Söyler, SaitTürkiye’de bireye yönelik birinci basamak sağlık hizmetleri aile sağlığı merkezleri, topluma yönelik birinci basamak sağlık hizmetleri ise toplum sağlığı merkezleri tarafından yürütülmektedir. Sağlıklı hayat merkezleri ise hem aile hem de toplum sağlığı merkezleri tarafından yürütülen birinci basamak sağlık hizmetlerini desteklemek ve bu hizmetlere ulaşımı kolaylaştırmak amacıyla faaliyete konulan yeni bir uygulamadır. Bu kapsamda bu çalışmanın amacı sağlıklı hayat merkezlerinde hizmet sunum süreçlerinin açıklanması, bu süreçlerde yaşanan sorunların ve çözüm önerilerinin irdelenmesidir. Araştırma nitel bir araştırmadır. Veriler araştırmacılar tarafından oluşturulan yarı-yapılandırılmış görüşme formu aracılığı ile toplanmıştır. Araştırma kapsamına Mersin ilinde yer alan bir ilde yer alan dört adet sağlıklı hayat merkezi dahil edilmiştir. İki merkezde uzman hekimler ile, bir merkezde diyetisyen ve bir merkezde psikolog ile görüşme sağlanmıştır. Toplanan veriler öncelikle yazıya geçirilmiş, ardından betimsel analiz yöntemi ile irdelenerek raporlanmıştır. Sonuç olarak henüz yeni bir uygulama olmasına rağmen birinci basamak sağlık hizmetleri kapsamında birçok alanda aktif olarak hizmet sunan sağlıklı hayat merkezleri geniş bir kitleye hizmet sunmakta, birinci basamaktaki teşhis ve tedavi süreçlerine ek olarak sağlık eğitimi, danışmanlık hizmetleri gibi koruyucu sağlık hizmetlerinde önemli roller üstlenmektedir. Merkezlerin hizmet süreçlerinde bir takım sorunlar yaşanabilmektedir. Araştırmada yaşanan sorunlara ilişkin bir takım öneriler sunulmuştur.Öğe Covid-19 Pandemisi Sürecinde Hemşirelerde Merhamet Yorgunluğu, İş Stresi ve Yaşam Doyumu İlişkisi(2023) Söyler, Sait; Çavmak, Doğancan; Zıvdır, Pelin; Uyar, Seda; Kıraç, RamazanAmaç: Hemşirelerin merhamet yorgunluğu, iş stresi ve yaşam doyumu durumu arasındaki ilişkileri incelemektir. Gereç ve Yöntem: Araştırmanın çalışma evrenini Adana ve Mersin ilinde yer alan aile hekimliği birimleri dışındaki sağlık kurumlarında çalışan tüm hemşireler oluşturmaktadır. Oluşturulan çevrimiçi form araştırmacıların bağlantıları doğrultusunda Adana ve Mersin’de görev alan hemşirelere dağıtılmış, ulaşılan hemşirelerden anket formunu kendi bağlantılarına da iletmeleri istenmiştir. Bu kapsamda örneklem amaçlı, kolayda ve kartopu örnekleme yöntemlerinin bir arada kullanılmasıyla elde edilmiştir. Araştırma 305 hemşire ile gerçekleştirilmiştir. Araştırmada Merhamet Yorgunluğu, Yaşam Doyumu ve İş Stresi ölçekleri kullanılmıştır. Elde edilen veriler doğrultusunda bağımsız gruplarda t testi, tek yönlü varyans analizi ve korelasyon analizi yapılmıştır. Bulgular: Yaşam doyumu ile iş stresi arasında istatistiksel olarak anlamlı, negatif yönlü zayıf bir ilişki; merhamet yorgunluğu ile iş stresi arasında istatistiksel olarak anlamlı, pozitif yönlü orta düzeyde bir ilişki; merhamet yorgunluğu ile yaşam doyumu arasında ise istatistiksel olarak anlamlı, negatif yönlü ve orta düzeyde bir ilişki olduğu tespit edilmiştir. Sonuç: Hem merhamet yorgunluğu hem de iş stresinin hemşirelerin yaşam doyumları ile ilişkisi bulunmaktadır. Bu çerçevede iş stresini ve merhamet yorgunluğunu önleyici tedbirlerin alınması önerilmektedirÖğe Covid-19 sürecinde uzaktan eğitim: sağlık yönetimi öğrenci görüşlerinin değerlendirilmesi(Dünya Kongre, 2022) Yorulmaz, Mehmet; Söyler, SaitGiriş ve Amaç: Çin merkezli olarak ortaya çıkan Yeni Tip Koronavirüs (COVID-19) pandemisinin ülkemizde ilk tespit edildiği 11 Mart 2020 gününden itibaren salgının önlenmesi amacıyla çok sayıda önlem alınmıştır. Alınan bu önlemlerden biri de öncelikle örgün eğitime ara verilmesi, ardından uzaktan eğitim sürecinin başlatılması olmuştur. Bu bağlamda bu çalışmanın amacı sağlık yönetimi bölümü öğrencilerinin karantina sürecinde gerçekleştirilen uzaktan eğitime ilişkin görüşlerinin değerlendirilmesidir. Gereç ve Yöntem: Araştırma kesitsel tipte nicel bir çalışmadır. Veri toplama aracı olarak literatür bilgisine dayanarak araştırmacılar tarafından oluşturulan anket formu kullanılmıştır. Araştırmanın çalışma evreni Selçuk Üniversitesi Sağlık Yönetimi bölümüne kayıtlı olan 660 öğrencidir. Araştırmaya katılmaya gönüllü olan 321 öğrenci dahil edilmiştir. Bulgular: Araştırma sonucunda sağlık yönetimi öğrencilerinin uzaktan eğitime ilişkin yüksek oranda olumsuz görüşe sahip oldukları tespit edilmiştir. Ayrıca katılımcıların cinsiyeti, kullandıkları cihazlar ve cihazların teknik yeterliliği, sahip oldukları internet erişimi, uzaktan eğitimde kullanılan yöntem gibi özellikler ile uzaktan eğitime ilişkin bazı görüşleri arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişkiler tespit edilmiştir. Sonuç: Sonuç olarak gelecekte yapılacak olan uzaktan eğitim planlamalarında bu sonuçların göz önünde bulundurulması önerilmektedir.Öğe EVALUATION OF HEALTHY LIFE STYLE BEHAVIOUR OF VOCATIONAL SCHOOL OF HEALTH SERVICES’ STUDENTS: A CROSS SECTIONAL RESEARCH(Zekai ÖZTÜRK, 2019) Söyler, Sait; Çavmak, Doğancan; Atalay, EmineHealth is a multi-faceted concept both in terms of individuals and social sense. It is observed that the welfare of societies increases with increasing health levels. Therefore, almost every country makes efforts to improve health status. In this context, the elements expressed as determinants of health are important. In addition to the factors such as the quality of health services and the the environment in a country, the social environment, cultural habits and the effects of these elements on individual behaviors cannot be ignored. These behaviors, which are expressed as healthy lifestyle behaviors, are one of the most important determinants of health status of individuals and therefore of society. In this context, the aim of this study is to evaluate the healthy lifestyle behaviors of university students at a Vocational School of Health Services and to make suggestions. “Healthy Lifestyle Behaviors II” scale and demographic information form have been used as data collection tools. The research has been conducted in a vocational school of health services at a foundation university, and 309 students who voluntarily agreed to participate in the study have been included. In the study, it has been found that the scores of healthy lifestyle behaviors of the students are average or below the average and there are statistically significant differences according to maternal education status and whether or not to receive health education (p<0.05). It has also been determined that the students with high maternal education level and those received health education have higher mean scores than the other students. In this direction, it is recommended that family, community and educational institutions should make a holistic approach in order to promote healthy lifestyle behaviors of young individuals and especially university students.Öğe Evaluatıon Of The Effıcıency Of Internet Addıctıon Educatıon Gıven To Secondary School(Bingol University, 2024) Yeşilyurt, Pelin Zıvdır; Gök, Büşra; Söyler, Sait; Toker, Eylem; Karakul, AtiyeThis study aims to examine the effectiveness of internet addiction education given to secondary school students. This research was carried out in the pretest-posttest control group design and the sample of the research consists of 90 secondary school students studying in a district of Mersin. 'Descriptive Characteristics Form and Internet Addiction Scale' were used to collect data. Students were given education on internet addiction, and questionnaires were applied before and four months after the education. While the mean of daily internet use time measured with the pretest was 120.55±134.11 in the education group, the mean time of daily internet use measured by the posttest was 66.87±66.91 minutes. It was found that there was a statistically significant difference in the education group in terms of the sub-dimensions of the internet addiction scale and the overall scale score before and after the education (p0.05). The questionnaire applied after the education showed that there was a statistically significant difference between the education and control groups in terms of negative social relations (pÖğe Hemşirelikte Kariyer Sorunları : Bir Ölçek Geliştirme Çalışması(2019) Çavmak, Doğancan; Atalay, Emine; Söyler, SaitAmaç – Hemşireler sağlık hizmetlerinin en önemli aktörleri arasında yer almaktadır. Hasta bakım süreçlerinde etkinliğin sağlanmasında hemşirelerin rolü oldukça geniştir. Dolayısıyla iş aile yaşantısı uyumlu ve iş yaşamında motive olmuş hemşireler, hasta bakımının kalitesinde önemli belirleyicilerdir. Hemşirelerin iş yaşam kalitelerinin iyileştirilebilmesi için doğru ölçüm araçları ile kariyer sorunlarının tespit edilmesi gerekmektedir. Bu çalışmanın amacı, oldukça geniş boyutlardan oluşan kariyer sorunlarının tespit edilebilmesi için, kapsayıcı bir ölçüm aracı geliştirmektir.Yöntem – Çalışma 208 hemşire ile gerçekleştirilmiştir. Tasarlanan 31 önermeli taslak ölçeğe dair kapsam geçerliliği, yapı geçerliliği ve güvenirlilik testleri gerçekleştirilmiştir. Analizler SPSS 22.0 ve LISREL 8.8 paket programları ile yapılmıştır.Bulgular – Analizler sonucunda, ölçek 4 boyutlu ve 23 önermeli bir yapıya kavuşmuştur. Tüm önermelerin faktör yükleri 0.40’dan yüksek ve t değerleri 1.96’dan yüksek bulunmuştur. Uyum indekslerinin beklenen değerler arasında olduğu görülmüştür. Cronbach alpha değeri 0,893 olarak hesaplanmıştır. Test ve tekrar test sonuçları arasında istatistiksel olarak yüksek düzeyde bir ilişki olduğu görülmüştür.Tartışma – Ölçeğin, hemşirelerin kariyer sorunlarını, farklı boyutları ile ölçmek üzere, yapı olarak uygun olduğu, zamana göre geçerli olduğu ve güvenilir olduğu tespit edilmiştir.Öğe Identifying and Prioritizing Causes of Informal Payments for Healthcare in Türkiye(Pro Medicina Foundation, 2024) Çavmak, Doğancan; Söyler, Sait; Çavmak, ŞeydaObjective Understanding the determinants of informal payments can help policymakers identify appropriate policies and increase the effectiveness of health systems. However, very few studies address this topic in Türkiye. This paper aims to identify and prioritize the causes of informal payments for healthcare to provide accurate information for policymaking and resource allocations. Methods 21 sub-factors were determined and divided into four main factors. Analytical Hierarchy Process was used to determine the relative importance of the factors and sub-factors. Pair-wise comparisons were carried out by eight participants, which consisted of scholars, medical doctors, and health managers. Results The most important cause of informal payments was found to be “healthcare provision-related factors”. The overall weights of other sub-factors provide evidence that the monopoly power of some doctors, insufficient payment to providers, search for more quality healthcare by pa-tients, and public belief that informal payment is inevita-ble are prominent determinants of the burden of informal payments. Seeking quality of healthcare and a common belief that informal payment is required to receive de-sired services are important causes of informal payments. Conclusion Policymakers and managers must reconsider the quality and effectiveness of healthcare provision and improve the payments to health staff. Public awareness should be increased to make individuals adopt their health-related rights. © 2024 PRO MEDICINA.Öğe İlaç Harcamaları ve Yaşam Beklentisi Arasındaki İlişkiler: Türkiye ve OECD Ülkeleri İçin Bir Değerlendirme(Dünya Kongre, 2020) Bölükbaşı, Nermin; Işık, Hayriye; Söyler, SaitGiriş ve amaç: Bir ülkenin sağlık durumunun ölçülmesinde çeşitli değişkenler göz önünde bulundurulmaktadır. Bu göstergelerin başında sağlık harcamaları gelmektedir. Sağlık harcamaları içerisinde ilaç harcamaları oransal olarak büyük bir yer kaplamaktadır. AB ve OECD ülkelerine bakıldığında bu oran yüzde yirmi civarındayken, gelişmekte olan ülkelerde yüzde otuzlar civarındadır. Bu nedenle ilaç harcamaları önemli bir göstergedir. Diğer taraftan en temel sağlık göstergelerinden bir tanesi doğumda beklenen yaşam süresi göstergesidir. Bu gösterge aynı zamanda ülkenin gelişmişlik düzeyi ile ilgili ipuçları da vermektedir. Bu bağlamda bu çalışmanın amacı OECD ülkelerinde GSMH içerisinde ilaç harcamalarının payı ve kişi başı ilaç harcamaları (dolar) değişkenleri ile doğumda beklenen yaşam süresi değişkeni arasındaki ilişkilerin incelenmesidir. Gereç ve yöntem: Araştırmada ikincil veriler kullanılmış, veriler temel olarak OECD veri tabanından elde edilmiştir. Veri analizinde SPSS 21.0 paket programı kullanılmıştır. Veriler korelasyon analizine tabi tutulmuştur. Bulgular: Gerçekleştirilen korelasyon analizi neticesinde GSMH içerisinde ilaç harcamalarının payı ile doğumda beklenen yaşam süresi arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki bulunamamıştır (p>0.05). Kişi başı ilaç harcamaları ile doğumda beklenen yaşam süresi arasında istatistiksel olarak anlamlı, pozitif yönlü ve orta kuvvette bir ilişki olduğu tespit edilmiştir (p<0.05). Sonuç: Bu sonuçlar ilaçların doğru ve yerinde kullanımıyla beraber kişi başı ilaç harcamalarının artmasının doğumda beklenen yaşam sürelerine pozitif yönde etki edeceğini göstermektedir. Bu nedenle Türkiye açısından kişi başı ilaç harcamalarında OECD ortalamasının yakalanması gerektiği önerilmektedir.Öğe İNFORMAL GRUPLARIN ÇALIŞAN ALGILARI ÇERÇEVESİNDE DEĞERLENDİRİLMESİ: BİR SAĞLIK İŞLETMESİ UYGULAMASI(Abdülkadir IŞIK, 2019) Teker, Cenk; Çavmak, Doğancan; Söyler, Saitİnformal gruplar, örgüt üyelerinin kendi kişisel amaçları ve tercihleri doğrultusunda oluşturmuş oldukları gruplardır. Formal yapıdan bağımsız olarak gelişen informal gruplar, birer sosyal oluşum olup, işletme başarısı üzerinde etkileri bulunmaktadır. Sağlık işletmelerinde, matriks yapı içerisinde, çalışanlar arası iletişim kanalları, işbirlikleri hayati bir öneme sahiptir. Dolayısı ile iletişim süreçleri ve işletme başarı üzerinde etkisi olan informal grupların, sağlık işletmeleri çalışanları gözünden değerlendirilmesi, süreçlerde iyileştirme yapılabilmesi için önemlidir. Bu çalışmanın amacı, bir sağlık işletmesi çalışanlarının informal gruplara yönelik algılarının değerlendirilmesidir. Araştırma sonucunda, çalışanların örgüt içerisinde informal grupların varlığını hissettiği, yöneticilerinin informal gruplara katılım gösterdiklerine inandıkları ve informal grupların motivasyon arttırıcı ve iş yükünü hafifletici faydalarının olduğunu belirttikleri görülmüştür.Öğe Intention to Quit Smoking Scale: Development and Validation(2024) Söyler, Sait; Yorulmaz, MehmetSmoking cessation efforts are made in many countries and the results of these efforts should be measured. Therefore, there is a need for a short, feasible and validated scale that can measure the intention to quit smoking. The purpose of this study is to investigate the psychometric properties of the “Intention to Quit Smoking Scale (IQSS)”. Validity and reliability properties of the scale were examined. A total of 497 people were included in the study. First, 20 candidate items were prepared based on literature review and expert opinions and the scale with candidate items were subjected to a pilot test. The dimensional structure was determined statistically using confirmatory factor analysis and confirmed by confirmatory factor analysis. Cronbach’s α coefficient, CR and AVE values were calculated to examine internal consistency, composite reliability and convergent validity. A scale with one factor consisting of eight items was obtained. The fit indices of the single factor structure were at an acceptable level (X2/df 1.77, GFI 0.94, AGFI 0.88, CFI 0.98, NFI 0.97, RMSEA 0.079). Cronbach's alpha for IQSS was 0.943. CR was 0.95 and AVE was 0.96. The test-retest consistency of the scale was high (r=0.856). Correlations with “Smoking Cessation Success Prediction Scale” and its sub-dimensions showed that the scale provided concurrent validity (r=0.669; 0.698; 0.721 respectively). The IQSS is a short, reliable and valid scale that can measure the intention to quit smoking at the time of measurement and it can be easily used in future studies.Öğe Investigation of the Relationship between Pharmaceutical Expenditures and Some Health Resources: A Correlational Study on OECD Countries(Çağ Üniversitesi, 2020) Bölükbaşı, Nermin; Işık, Hayriye; Söyler, SaitPharmaceutical expenditures have an important proportion in health expenditures. Today, OECD countries transfer 1/5 of health expenditures to pharmaceutical expenditures on average, and this ratio is even higher in developing countries. Therefore, pharmaceutical expenditures are seen as an expenditure that needs to be controlled for countries. In this respect, the aim of this study is to examine the relationship between the number of hospital beds, physicians and nurses per 1000 people and pharmaceutical expenditures per capita. This cross-sectional study is a correlational research. In the study, secondary data of 29 Organization for Economic Co-operation and Development (OECD) countries, which have updated data, were used. Data was mainly obtained from OECD database. As a result of the analyzes, a statistically significant, positive and weak relationship was found between the number of nurses per 1000 people and pharmaceutical expenditures per capita. Considering that nurses do not have the authority to prescription, it is thought that nurses can induce non-prescription medications and this issue should be discussed separately in future studies.Öğe OECD Ülkelerinde İlaç Harcamaları İle Sağlık Harcamaları, Hekim Ve Hemşirelik Mezunları Arasındaki İlişkilerin İncelenmesi(Kırıkkale Üniversitesi, 2020) Bölükbaşı, Nermin; Işık, Hayriye; Söyler, Saitİlaç harcamaları sağlık harcamaları içerisinde önemli bir yere sahiptir. Gelişmiş ülkeler sağlık harcamalarının ortalama %20sini ilaç harcamalarına ayırmakta, bu oran gelişmekte olan ülkelerde %30 civarında gerçekleşmektedir. Bu bağlamda bu araştırmanın amacı OECD ülkeleri açısından sağlık harcamaları ile ilaç harcamaları arasındaki ilişkinin değerlendirilmesidir. Ayrıca bir sene içerisinde 100.000 kişiye düşen tıp ve hemşirelik mezunları sayısı ile ilaç harcamaları arasındaki ilişkilerin değerlendirilmesi de araştırmanın amaçları arasındadır. Araştırmada ikincil verilerden yararlanılmış olup veri kaynağı OECD veri tabanıdır. Araştırma amacı kapsamında güncel verilere ulaşılabilen 27 ülke araştırmaya dahil edilmiştir. Araştırma sonuçlarına göre, kişi başı sağlık harcamaları ile kişi başı ilaç harcamaları arasında istatistiksel olarak anlamlı, pozitif yönlü ve kuvvetli bir ilişki olduğu tespit edilmiştir (p0,05). İlaç harcamalarındaki değişimin %62’si kişi başı sağlık harcamaları değişkeni ile açıklanmaktadır. Türkiye’nin hem sağlık harcamaları hem de ilaç harcamaları açısından OECD ülkelerinin ortalamasının altında kaldığı tespit edilmiştir. Sağlık harcamaları ile ilaç harcamaları arasındaki istatistiksel olarak anlamlı ilişkiler değerlendirildiğinde Türkiye’nin her iki harcama türünde en azından OECD ortalamasına erişmesi gerektiği ifade edilebilir.Öğe Öğrenci Öğrenme Kaygısı Ölçeği Türkçe Geçerlik ve Güvenirlik Çalışması(Çağ Üniversitesi, 2022) Biçer, İsmail; Söyler, Sait; Çavmak, DoğancanCOVID-19 salgını hızla tüm dünyayı etkisi altına almış ve ülkeleri çeşitli önlemler almak zorunda bırakmıştır. Bu önlemlerden biri de yüz yüze eğitimin askıya alınması ve eğitim-öğretimin uzaktan eğitim yöntemleriyle sürdürülmesi şeklindedir. Bir kriz yanıtı olarak hızlı bir şekilde uzaktan eğitime geçiş nedeniyle öğrencilerin birtakım olumsuzluklar yaşadıkları tespit edilmiştir. Bu olumsuzlukların başında da öğrencilerin öğrenme süreçlerine ilişkin kaygı duyması gelmektedir. Bu bağlamda, bu araştırmanın amacı öğrencilerin COVID-19 döneminde öğrenme kaygılarını ölçebilecek bir ölçüm aracı olan “Öğrenci Öğrenme Kaygısı Ölçeği”nin Türkçe geçerlik ve güvenilirlik çalışmasının gerçekleştirilmesidir. Araştırma kesitsel tipte metodolojik bir araştırmadır. İki kamu, iki vakıf üniversitesinden toplam 416 öğrenci çalışmaya dahil edilmiştir. Araştırma kapsamında ölçeğin dil ve kapsam geçerliliği, yapı geçerliliği, iç tutarlılığı ve zamana göre tutarlılığı incelenmiştir. Elde edilen sonuçlar yedi önermeden oluşan beş kategorili likert tipi “Öğrenci Öğrenme Kaygısı Ölçeği”nin iki alt boyuttan oluşan, geçerli ve güvenilir bir ölçek olduğunu göstermektedir. İki alt boyut toplam varyansın %71’ini açıklamaktadır ve doğrulayıcı faktör analizi ile iki faktörlü yapının iyi uyum gösterdiği tespit edilmiştir. Her iki boyutun Cronbach Alpha katsayısı 0,70’in üzerindedir ve iç tutarlılığın yüksek olduğu tespit edilmiştir. Bu doğrultuda, ölçeğin COVID-19 sürecinde öğrencilerin öğrenme kaygılarını ölçebilecek nitelikte bir ölçüm aracı olduğu ve Türkçe dilinde mevcut haliyle kullanılabilir olduğu belirlenmiştir.Öğe Predictors of life expectancy at birth in Türkiye: A longitudinal study(Turkish Society of Public Health Specialists, 2024) Çavmak, Doğancan; Beyaz Sipahi, Fatma Banu; Söyler, SaitObjective: The aim of this study is to examine the impact of social, behavioral, economic, and healthcare system-related factors on life expectancy at birth in Türkiye. Methods: Enrollment rate in tertiary education, tobacco consumption gram per capita, out-of-pocket payments (OOPHE), and Gross Domestic Product (GDP) per capita were included as predictors. The data were obtained from the database of the Organisation for Economic Co-Operation and Development (OECD), World Bank, and Health Statistics Yearbooks published by the Ministry of the Health in Türkiye for 2000-2019. Johansen Cointegration test was used to define the existence of the long-run statistical relationship between life expectancy at birth and the predictors. Results: Enrollment rate in tertiary education, GDP per capita, and out-of-pocket payments are positively associated with life expectancy, while tobacco consumption gram per capita has a negative association. It has been concluded that short-term deviations from the equilibrium, using an error correction model, will reach long-term equilibrium approximately one year later. Granger causality test and the estimation result revealed that enrollment rate in tertiary education, tobacco consumption, out-of-pocket health expenditure, and GDP per capita are the short-term and long-term determinants of life expectancy at birth. Conclusion: This study provides important evidence for policymakers to allocate resources to the social, behavioral, healthcare-related, and economic determinants of health status to increase life expectancy. In addition, the determination of out-of-pocket payments have a positive relationship with life expectancy gives a clue about the need to make more efforts regarding the economic accessibility of healthcare services in the Turkish health system. © 2024 by the Association of Public Health Specialist.Öğe SAĞLIK ÇALIŞANLARINDA MANTAR YÖNETİM ALGISI: SİSTEMATİK BİR LİTERATÜR TARAMASI(Dicle Üniversitesi, 2024) Söyler, SaitBu çalışmanın amacı sağlık kurumlarında mantar yönetim yaklaşımının ele alındığı araştırmaların sistematik olarak incelenmesidir. Araştırmanın yürütülmesinde PRISMA raporlama kuralları ve akış diyagramı kullanılmıştır. Araştırmaların taranmasında ulusal ve uluslararası tanınırlığı yüksek olan altı veri tabanından faydalanılmıştır. Tarama “mushroom management” OR (YA DA) “mantar yönetim” anahtar kelimeleri ile gerçekleştirilmiş, herhangi bir dil veya süre sınırlaması konulmamıştır. Elde edilen tüm araştırmalar başlık ve özet, ardından da tam metin incelemesine ve STROBE bildirimine göre kalite değerlendirmesine tabi tutulmuş, süreç sonunda beş araştırma çalışmaya dahil edilmiştir. Elde edilen bulgular mantar yönetim yaklaşımının yönetim literatüründe oldukça yeni bir kavram olarak ön plana çıktığını, araştırmaların özellikle son yıllarda yoğunlaştığını ve sağlık sektöründe gerçekleştirilen araştırmaların oldukça az sayıda olduğunu göstermektedir. Ayrıca mantar yönetim yaklaşımının olumsuz bir takım örgütsel sonuçlarla ilişkili olduğu ortaya konulmuştur. Bu çerçevede sağlık kurumlarında olumsuz örgütsel sonuçların önlenmesi için şeffaf bir yönetim anlayışının ve çalışanlara yönelik yeterli düzeyde ve sürekli bilgi akışının sağlanması önerilmektedir.Öğe SAĞLIK HARCAMALARI VE İLAÇ HARCAMALARI İLİŞKİSİ: TÜRKİYE VE OECD ÜLKELERİ AÇISINDAN BİR KARŞILAŞTIRMA(Zekai ÖZTÜRK, 2021) Bölükbaşı, Nermin; Işık, Hayriye; Söyler, SaitSağlık harcamaları içerisinde ilaç harcamalarına ayrılan pay göz ardı edilemeyecek seviyede gerçekleşmektedir. Özellikle gelişmekte olan ülkelerde ilaç harcamaları sağlık harcamaları içerisinde yüksek bir orana sahiptir. Bu bağlamda bu çalışmada OECD ülkeleri açısından kişi başına düşen GSYH, GSYH içerisinde sağlığa ayrılan pay ve sağlık harcamaları içerisinde ilaç harcamalarının oranı arasındaki ilişkilerin incelenmesi ve Türkiye ve OECD ülkelerinin karşılaştırılması amaçlanmıştır. Güncel verilerine ulaşılabilen 33 ülke araştırmaya dahil edilmiştir. Araştırmada ikincil veriler kullanılmıştır. Veriler tanımlayıcı istatistikler ile hipotez testlerine tabi tutularak değerlendirilmiştir. Araştırma kapsamında Türkiye’nin her üç değişken açısından da OECD ortalamasının gerisinde kaldığı sonucuna ulaşılmıştır. Kişi başına GSYH ve GSYH içinde sağlığa ayrılan pay ile sağlık harcamaları içerisinde ilaçların oranı arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki tespit edilmiştir. Sağlık harcamaları içerisinde ilaçların oranındaki değişimin %53’ü kişi başına GSYH ve GSYH içerisinde sağlık harcamaları ile açıklanmaktadır. Sağlık harcamaları içerisinde ilaçların oranı varyansının ise %50’sinin kişi başına GSYH ve GSYH içinde sağlık harcamaları ile açıklandığı tespit edilmiştir. Sağlık politikaları ve sağlık ekonomisi ile ilgili kararlar alınırken bu ilişkilerin göz önünde bulundurulması önerilir.Öğe SAĞLIK TEKNOLOJİLERİ VE METAVERSE: POTANSİYEL UYGULAMA ALANLARI VE MEVCUT ENGELLER(Abdülkadir IŞIK, 2022) Söyler, Sait; Averbek, Gözde SulaSağlık hizmetleri insan gücü kadar teknolojinin de yoğun olarak kullanıldığı bir alandır ve bu anlamda teknolojik gelişmelerden yüksek derecede etkilenmektedir. Geçmişten günümüze kadar geçen sürede sağlık teknolojilerinde önemli gelişmeler yaşanmıştır. Bugün gelinen noktada ise metaverse adı verilen yeni bir sanal evrenin sağlayacağı olanakların sağlık hizmetleri alanına nasıl etki edeceği ile ilgili tartışmalar sürmektedir. Bu çerçevede, bu çalışmada metaverse teknolojilerinin gelecekte sağlık alanında ne gibi değişimler oluşturabileceğine dair tahminlerde bulunmak, metaverse teknolojisinin sağlık hizmetlerinde kullanımının önündeki engel ve zorlukları tartışmak amaçlanmıştır. Çalışmada öncelikle sağlık teknolojisi ve e-sağlık konularıyla ilgili bilgilere yer verilmiş, ardından metaverse ve ilişkili kavramlar açıklanmıştır. Ardından, metaverse teknolojilerinin sağlık alanındaki geleceğine ilişkin tahminlere yer verilmiştir. Son olarak metaverse teknolojilerinin sağlık alanında kullanılmasının önündeki engeller ve zorluklar açıklanmıştır. Sonuç olarak metaverse teknolojisinin; sağlık alanında köklü değişimler yaratma potansiyeli barındıran, ancak aynı zamanda günümüz teknolojik koşulları ve teknik olanaklar çerçevesinde, uygulanmasının önünde engeller olan bir teknoloji olduğu ifade edilebilir.Öğe SAĞLIK TURİZMİ SWOT ANALİZİ: ADANA İLİ ÖRNEĞİ(Zekai ÖZTÜRK, 2020) Yorulmaz, Mehmet; Söyler, SaitSağlık turizmi son yüzyılda üzerinde önemle durulan ve gittikçe gelişen bir alandır. Sağlık turizmi bir kişinin sağlık hizmeti almak için başka bir ülkeye gitmesi ve burada en az yirmi dört saat geçirmesi olarak tanımlanmaktadır. Bu çalışmanın amacı Türkiye’de sağlık turizmi konusunda, sağlık turizminde ilk on il içerisinde yer alan Adana ilinin SWOT analizi ile değerlendirilmesidir. Öncelikle Adana’nın sağlık göstergeleri ve sağlık alt yapısı incelenmiş, ardından SWOT analizi aşamasına geçilmiştir. Adana ilinin sağlık turizminde güçlü yönlerinin zayıf yönlerinden, fırsatlarının ise tehditlerinden daha fazla olduğu tespit edilmiştir. Kapsamlı sağlık hizmetlerini yüksek teknoloji ile sunan sağlık tesisleriyle güçlü bir noktada bulunan Adana, genel turizm ile sağlık turizminin entegrasyonu noktasında zayıf kalmaktadır. Bununla beraber Adana ili ve çevresinde yirmi milyondan fazla bir popülasyona hitap etmesi, inanç turizmi imkânları ile önemli fırsatlar barındırmaktadır. Öte yandan tanıtım eksikliği, güçlü iller ile rekabet edilmesi, Suriye’deki problemler ve sınır kapılarının kapalı olması gibi unsurlar da tehditler arasındadır. Analiz sonuçlarına göre Adana ilinin sağlık turizmi noktasındaki konumunu ileriye taşıyabilmesi için bir takım önerilerde bulunulmuştur.Öğe Sağlık Çalışanlarında Değişim Yorgunluğu: Sistematik Bir Literatür Taraması(2024) Çavmak, Seyda; Söyler, SaitSağlık kurumları hem emek hem de teknolojinin yoğun olarak kullanıldığı, bilimsel gelişmeler ve diğer çevresel faktörlerden yüksek derecede etkilenen özel bir hizmet alanıdır. Bu durum, sağlık kurumlarının sürekli olarak çeşitli alanlarda değişimler yaşamasını gerekli kılmaktadır. Yaşanan değişimler, değişimi yaşayan sektörde ya da ilgili kurumda çalışanlar üzerinde olumsuz bir takım duygulara sebep olabilmektedir. Bu duyguların başında da değişim yorgunluğu gelmektedir. Bu çerçevede, bu çalışmanın amacı, değişim yorgunluğunun sağlık sektörü özelinde incelenmesi ve özelliklerinin ortaya konularak çeşitli önerilerin sunulabilmesi için, literatürde yer alan araştırmaların sistematik bir şekilde incelenmesidir. Bu amaçla, “change fatigue” ya da “değişim yorgunluğu” anahtar kelimeleri ile web of science, scopus, pubmed, dergipark ve ulusal tez merkezi veri tabanlarında arama yapılmış, süreç akışı sonunda ise toplamda yedi adet araştırma dahil edilmiştir. Dahil edilen araştırmaların hem yurt içi hem de yurt dışı örneklemlerde gerçekleştirildiği ve araştırmaların son dönemlerde yoğunlaştığı tespit edilmiştir. Öte yandan sağlık çalışanlarında değişim yorgunluğunun birçok olumsuz örgütsel sonuçla ilişkili olduğu tespit edilmiştir. Çalışmanın bulguları çerçevesinde değişim yorgunluğu probleminin çözümüne yönelik bir takım öneriler sunulmuştur.